Genetikte yeni bir çağ başlıyor: “Sentetik İnsan Genomu” projesi başladı

Wellcome Trust, İnsan Genomunu Sentezleme Projesinde Öncü Rol Oynuyor

Dünyanın en büyük bilim vakıflarından biri olan Wellcome Trust, bu öncü projeye 10 milyon sterlin (yaklaşık 13,7 milyon dolar) fon sağladı. Oxford, Kent, Manchester, Cambridge ve Imperial College London üniversitelerinden araştırmacılar, beş ila on yıl içinde tam sentetik bir insan kromozomu üretmeyi hedefliyor.

Proje Lideri: “Anlamak Yetmez, Yeniden İnşa Etme Gerek”

Projenin yöneticisi moleküler biyolog Jason Chin, “Büyük genomları sentezleme kapasitesi, genom biyolojisini kavrayışımızı dönüştürebilir. SynHG ile bu dönüşüm için gerekli araçları geliştiriyoruz,” dedi.

Bilim dünyasında projeye dair heyecan kadar temkinli yaklaşımlar da mevcut. Francis Crick Enstitüsü’nden ödüllü genetikçi Robin Lovell-Badge, projeye destek vererek “Bir şeyi gerçekten anlamanın yolu onu sıfırdan inşa edebilmekten geçer” ifadesini kullandı.

Ancak Lovell-Badge’e göre, insan genomunun karmaşıklığı göz önüne alındığında bu tür bir sentezin başarılı olabilmesi için hâlâ önümüzde uzun bir yol var.

Genomik Karşılaştırma: Trilyonlarca Hücre ve Milyarlarca Baz Çifti

Bugüne kadar laboratuvar ortamında sıfırdan sentezlenmiş en karmaşık genom, tek hücreli bir organizmaya aitti ve 12 milyon baz çiftinden oluşuyordu. İnsan genomu ise 46 kromozomda toplam 3 milyar baz çifti içeriyor. Her insan vücudu ortalama 30 trilyon hücreye sahip. Dolayısıyla bu düzeyde bir sentezleme, tarihin en karmaşık genetik mühendislik projelerinden biri olabilir.

Lovell-Badge, “Sentetik insan kromozomları oluşturmak şu anda pek olası görünmese de, laboratuvar ortamında verimli şekilde büyüyebilecek sentetik hücreler üretmek gelecekte mümkün olabilir,” diyor ve ekliyor: “Ancak sentetik insanlar yaratmak gibi bir hedef kesinlikle söz konusu değil; bu hem teknik olarak imkânsız hem de son derece güvensiz olur.”

Etik Boyut: Tartışmalar Devam Ediyor

SynHG ekibi, projenin etik, hukuki ve toplumsal etkilerini değerlendirmek üzere akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, sanayi temsilcileri ve politika uzmanlarıyla birlikte çalıştıklarını açıkladı.

Genetik bilimdeki bu tür gelişmeler, “tasarım bebekler” tartışmasından öjenik kavramının yeniden gündeme gelmesine kadar pek çok etik soruyu beraberinde getiriyor.

Progress Educational Trust (PET) adlı genetik hastalıklar alanında çalışan yardım kuruluşunun direktörü Sarah Norcross, “Bu tür çalışmaların tartışmasız olmadığını kabul etmeliyiz. Araştırmacılarla halkın açık ve karşılıklı bir iletişim içinde olması hayati önem taşıyor,” dedi.

Related Posts

Türkiye Muaythai Şampiyonası sona erdi

Türkiye Muaythai Federasyonu tarafından düzenlenen Hayrullah Camadan Gençler Türkiye Şampiyonası sona erdi.

Yılın en güvenli otomobilleri açıklandı: Hyundai zirvede

Her geçen gün artan otomobil sayısı ve hızla değişen otomotiv sektörü, güvenlik konusunda daha fazla seçenek sunuyor. Tüketiciler, araç alırken sadece performans ve tasarımı değil, güvenlik gibi önemli bir detayı da göz önünde bulunduruyor. Kar amacı gütmeyen ABD kuruluşu IIHS, 2025 model yılı için en güvenli otomobilleri açıkladı. Peki, 2025’te en güvenli otomobiller hangileri? İşte detaylar.

Tıp dünyasında ilk: Bir kalp nakli tamamen robotlarla gerçekleştirildi

Tamamen robotların kullanıldığı bu kalp naklinde, hastanın göğsü açılmadığı için iyileşme sürecinin büyük ölçüde hızlanması bekleniyor.

Yapay et, yapay zeka değil: Artık yapay insan üretilecek

İngiltere’de insan DNA’sı laboratuvar ortamında sıfırdan sentezlenmeye başlandı. Genetik hastalıkların tedavisi için geliştirilen bu teknoloji, yapay insan üretimi tartışmalarını gündeme taşıyor.

Akıllı telefonlar tarih oluyor: İşte yerini alacak yeni nesil cihazlar

Yıllar içinde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen akıllı telefonlar, yerini bambaşka bir teknolojiye bırakmak üzere gibi görünüyor. Bugün, yarın olmasa da bu değişim tahmin ettiğimizden çok daha yakın olabilir…

Robotlar artık “hissedebilecek”: En gerçekçi sentetik cilt üretildi

Robotların her geçen gün insanlara daha çok benzemeye başladığı bu dönemde, şimdi de sıra “dokunma duyusuna” geldi. İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi ve University College London’dan araştırmacılar, insan derisine benzer şekilde dokunmayı, ısıyı, soğuğu ve hasarı algılayabilen yeni bir sentetik cilt geliştirdiklerini duyurdu.