TİP’in ‘Hatay’ krizi sürüyor! Gökhan Zan’dan Erkan Baş’a sert tepki

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, canlı yayında Hatay’daki gerginlik ve Gökhan Zan’ın adaylıktan çekilmesi sürecini değerlendirdi. Zan’ın aday gösterildiği iddia edilen ses kaydı sonrası yaşananları ilk kez açıkladı.

Baş, “Arkadaşlarımız doğrudan kendisine sordu. Zan ‘Kazanamazsam geleceğimi düşünmeliyim’ dedi.” derken, canlı yayına katılan Zan ise, “Ben zaten geleceğimi kurtarmış birisiyim. Benim mevki, para, şöhrete ihtiyacım yok.” sözleriyle yanıt verdi.

“KAZANAMAZSAM GELECEĞİMİ DÜŞÜNMELİYİM”

“Öncelikli adayımız Gökhan Zan değildi” ifadelerini kullanan Erkan Baş, “Öncelikli adayımız Hatay Baro Başkanı idi” ifadelerini kullandı.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdikleri Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydıyla ilgili konuşan Erkan Baş, “Kayıtlar olduğuna dair söylentiler vardı. Arkadaşlarımız doğrudan kendisine sordu. Zan ‘Kazanamazsam geleceğimi düşünmeliyim’ dedi. Bu yaklaşımla süreci devam ettirmemiz mümkün değildi. Bundan sonrası hukukun konusu. Son görüşmeye Gökhan Zan gelmedi. İlişkisini basın üzerinden yürütmeyi tercih etti” dedi.

“BEN ZATEN GELECEĞİNİ KURTARMIŞ BİRİSİYİM”

Gökhan Zan, Erkan Baş’ın sözlerine canlı yayına katılarak şöyle yanıt verdi: “Ben AK Parti’den geçen dönem bakan yardımcılığı pozisyonlarından birisinin bana verileceği söylenmişken bile kabul etmemiş birisiyim. Erkan Baş benimle ilgili ‘Geleceğini kurtarmak için…’ dedi. Ben zaten geleceğimi kurtarmış birisiyim. Benim mevki, para, şöhrete ihtiyacım yok. Ben zaten yorumculuk, teknik adamlık yapan birisiyim. Benim bunu AK Parti’den, CHP’den, İşçi Partisi’nden isteme gibi bir endişem yok. Öyle bir durum içerisine zaten girmem, işim değil zaten. Benim kendi işim zaten futbol, teknik adamlık.

“DAHA ÖNCEKİ TEKLİFLERİNİ KABUL ETMEDİM”

(Böyle bir şey söylemediniz mi?) Hayır asla. Daha önce seçimlerden önce kendileriyle yürümem için spor projeleri teklif ettiler, ben bunu kabul etmediğimi ifade ettim. Ancak o şahıslardan birisiyle sohbet ederken ‘Siyasetten sonra ne yaparsın kazanmazsan?..’

Ben de dedim ki, yorumculuğa, teknik adamlığa başlayacağım dedim. Sayın Ahmet Şık’a ifade ettim. Cumartesi günü ses kaydı geldiğinde ‘Asla kabul etmiyorum, nöbetçi savcılığa başvurmak istiyorum’ dedim. Bana dediler ki ‘Hayır, lütfen pazartesiyi bekle, acele etmeni istemiyoruz, batıyorsak birlikte batıyoruz, çıkarsak da birlikte çıkarız’ denildi. Ben ‘Hayır, kabul etmiyorum, neden bekliyoruz?’ dedim.

“KURUMSAL OLARAK BANA DESTEK OLMADINIZ”

Bir aydan beri şantaj, kumpas, tehditlere maruz kaldığımı ifade etmiştim. Neden bugün elimize geçer geçmez birlikte gitmedik? Bana destek vereceğinizi söylediniz kurumsal olarak, bunu da yapmanız. Cumartesi gününden sonra bana ‘Yorulduysan çekilebilirsin’ dediler. Ben partimden ‘Birlikteyiz, yargı karar verecek, ey halkım böyle bir dedikodu var ortada, yargıdan çıkacak karara saygı duymakla birlikte adayımız başkan olursa ve bu işin içindeyse geri çekeceğiz’ demelerini beklerdim.

“ERKAN BAŞ TELEFONLARIMA DÖNMEDİ”

Peki Pazar günü ben savcılığa gider gitmez, bir saat içerisinde, yangından mal kaçırır gibi yaptıkları destek çekme açıklamasının nedeni nedir acaba? Soruyorum, bu yaptıkları siyasi etiğe sığar mı? İnsanlar partinin açıklaması üzerinden beni suçluyorlar. Ahmet Şık da oradaydı. Bana dedi ki ‘Pazar günü için seninle konuşmamız lazım’. Benim dört beş tane programım var, ben zaten cumartesi günü onlarla konuşmuştum. Sayın Erkan Baş’ı iki kez aradım. Telefonlarıma dönmedi. Bir daha aradım telefonunu kapattı.

Benim alnım ak, başım dik. Yarın yargıdan çıkacak sonuçta ne yapacaklar? Nasıl bir karar alacaklar? O zaman ben de şunu ifade etmek isterim, özür dilerim ama… Ben bu olaylara girmek istemiyordum. Ben sayın genel başkanımla yüz yüze bunları konuşmak isterdim. Keşke bağlansa ben de birkaç soru sormak istesem, kendisi tüm durumu aydınlatabilse. Ben Samandağ’da, Defne’de, Arsuz’da… Soruyorum, bir defa neden beni mitinglerine çağırmadılar? Samandağ’da 50’ye yakın miting yapıldı, ben neden orada olmadım?”

 

Related Posts

Konya’daki kahreden detay: Bir evladını kaybetti, 10 yaşındaki Yusuf yaşam mücadelesi veriyor!

Baba Ramazan Taşkın, “Çocuğumun bu haline gelmesine sebep olan arkadaşının cezai ehliyeti olmadığı için bir işlem yapılamıyor. Ailesi hakkında da olsa bir işlem yapılsın istiyorum.” dedi.

SAFE iş birliğini derinleştirecek: Avrupa savunmasında Türkiye de rol alacak

Avrupa’nın savunma stratejilerine finansman sağlayacak mekanizması SAFE’in Türkiye ile ortaklığa uygun düzenlenmesi, Baykar-Leonardo iş birliği gibi yeni birlikteliklere açık kapı bıraktı. Yunanistan’ın lobi faaliyetlerine rağmen Avrupa Türkiye’yi yanında görmek isterken, uzmanlar, “Türkiyesiz Avrupa güvenliği çabaları dar görüşlülük” yorumunu yaptı.

Mahkeme, Ayşe Barım’ın sağlık durumuna ilişkin sağlık raporu alınmasını kararlaştırdı

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı protestolarına ilişkin hakkında dava açılan menajer Ayşe Barım’ın tam teşekküllü hastaneye sevk edilerek, sağlık durumu bakımından cezaevinde kalmasında sakınca olup olmadığına ilişkin rapor alınmasını kararlaştırdı.

Saray yeni anayasa için ‘solculardan’ destek istedi!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasaya tartışmaları devam ederken, “Yurtsever solculuk kayıtsız şartsız Terörsüz Türkiye hedefine destek vermeyi gerektirir” dedi.

Fransa Gazze’deki durum iyileşmezse İsrail’e yaptırım uygulayacak

Fransa Başkanı Emmanuel Macron bugün Singapur’a yaptığı bir ziyarette İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi sürecinde yaşanan insani krizin çözülmemesi halinde İsrail’e karşı tutumun sertleştirilmesi gerektiğini söyledi. Macron, Filistin Devleti’nin …

Malatya’da maden projelerine tepki

Malatya’nın Hekimhan ilçesi Akmağara mevkiinde Saya Madencilik A.Ş. tarafından maden ocağı kapasite artışı ile cevher zenginleştirme tesisi ve mobil kırıcı projesine yönelik tepkiler arttı.